|
11
/ 11 |
|
Berlin Konferansı ve Antlaşması
İngiltere,
bu işten karlı çıkabilmek için birbirinden habersiz olarak hem Rusya
ile hem de Osmanlı Devleti ile gizli antlaşmalar yaptı. 4 Haziran
1878'de İstanbul'da imzalanan gizli antlaşmaya göre Kıbrıs'ın işgal
ve idaresi; Rusya'nın Batum, Kars ve Ardahan'dan herhangi birisini
elinde muhafaza etme veya yeni fetihlerde bulunma ihtimaline karşı
İngiltere'nin adı geçen toprakları muhafaza ve müdafaa etmesi suretiyle
İngiltere'ye bırakılıyordu. Bu tarihe kadar Osmanlı Devleti'nin
toprak bütünlüğünü koruma siyasetini izleyen İngiltere, bu tarihten
sonra artık Osmanlı Devleti'nin yıkılmasını kaçınılmaz sayacak ve
bu devletin topraklarını ele geçirmek yahut da bu topraklar üzerinde
kendisine bağlı devletler kurma siyasetine başlayacaktır.
13 Haziran-13 Temmuz 1878 tarihleri arasında gerçekleşen Berlin
Kongresi'ne Osmanlı Devleti, Rusya, İngiltere, Avusturya, Fransa,
İtalya ve Almanya katıldı. Bu kongrenin kabul ettiği Berlin Antlaşması'yla,
1856 Paris Barışı ile kurulmuş olan ve Osmanlı-Rus Savaşı ile bozulan
dengenin yerine bir yenisi kuruldu. Berlin Kongresi'nin en önemli
yönü Yunanistan'ın bağımsızlığını alışından sonra diğer Balkan ülkelerinde
gelişen bağımsızlık duygularının bir sonuca varmış olmasıdır. Sırbistan,
Karadağ ve Romanya bağımsız olmuşlar, Bulgaristan ise bağımsızlığına
çok yaklaşmıştır. Günümüze yansıyan bir sonucu da Ermeni meselesidir.
Osmanlı Devleti, antlaşmaya göre Ermeniler lehine ıslahat yapacak
onları Kürt ve Çerkezlere
karşı koruyacaktı. Ayastefanos'ta Ermenilerle Rusya'nın ilgilendiğini
gören İngiltere, Ermenilerin savunmasını üzerine alıyordu. Şu halde
Osmanlı menfaatleri yönünden, Berlin Antlaşması Osmanlı Devleti
topraklarının bir kısmını paylaştırdığı gibi geri kalan topraklar
için de açık kapı bırakmıştır. Bu harbin sonunda Osmanlı İmparatorluğu
toplam toprağının beşte ikisi ile nüfusunun beşte birini (yaklaşık
yarısı Müslüman olan) terk etmek zorunda bırakılmıştı. Ayrıca büyük
bir gelir kaybına uğramaktaydı. Kısacası, Berlin Kongresi Osmanlı
İmparatorluğu'nun çöküşünü gösteren ağır bir darbeydi. Avrupa'nın
önde gelen devletlerinin Berlin Kongresi'nde, Osmanlı Devleti hakkındaki
niyet ve tutumlarını M. De Blowitz Une "Course A Constantinople"
adlı kitabında şu ifadelerle açıklamaktadır: "Berlin Kongresi'nde,
Avrupa Diplomasisinin en büyük doktorlarından yirmisi yeşil örtülü
masanın etrafında oturmuşlar ve 30 gün "Hasta Adam" dedikleri
Türkiye'nin durumu üzerine görüşmüşlerdir. Görüşmeleri sonunda yirmi
doktor, başlarında büyük Hipokrat olduğu halde, ilkin hastanın sağ
ayağını, sonra sol ayağını ve daha sonra sol elini kesmeye karar
verdiler. Bu üç ameliyat başarı ile sonuçlanınca hastaya: "Artık
rahatsızlığınız geçmiştir. Hele biraz yürüyünüz de görelim."
dediler. Çolak ve kötürüm hale getirilen hasta kımıldamamakta ısrar
edince alim doktor: "Şu halde geri kalan uzuvları Avrupa'nın
anatomi müzelerine dağıtıp fizyolojik denemeler yapmaktan başka
çare yok." diye bağırdı.
İşte Avrupa, Türkiye'yi hastalığından kurtarmak için bu zihniyetle
hareket etti. Berlin Kongresi'nden sonra Osmanlı topraklarının büyük
devletler tarafından paylaşılması, Blowitz'in yukarıdaki tasvirini
tarihi bir gerçek haline dönüştürmüştür.
|
11
/ 11 |
|
|