|
|
|
|
4
/ 7 |
|
I.Meşrutiyet Dönemi
Avrupa
devletleri ve özellikle Rusya'nın kışkırttığı topluluklar, bağımsızlıklarını
ilân etmek için harekete geçmekteydiler. 1866'da Girit İsyanı çıktı.
Yunanistan'a bağlanmak amacıyla başlayan isyan bastırılmasına rağmen,
Avrupa devletleri araya girerek sultanın Girit'e yeni bir statü
vermesini sağladılar (1868). Rusya tarafından oluşturulan komitalar
vasıtasıyla Bulgarlar ayaklandırıldı. Onlara da geniş haklar verildi
(1870). Fakat bununla yetinmeyen Bulgarlar, Bosna ve Hersek'teki
karışıklıkların ardından yeniden ayaklandılar (1875-76).
Bulgar isyanı sert biçimde bastırıldı.
Fakat bu sırada Genç Osmanlılar, Abdülaziz'e başlattıkları muhalefeti,
mücadeleye dönüştürdüler. Nihayet Mithat Paşa'nın öncülüğündeki
yenilikçi idareciler Abdülaziz'i tahttan indirerek yeğeni V.Murat'ı
başa geçirdiler(30 Mayıs 1876). Ancak hastalığı sebebiyle üç ay
sonra o da tahttan indirilerek, Kanun-ı Esasi'yi ilân edeceğini
beyan eden kardeşi II.Abdülhamit Osmanlı tahtına çıkarıldı.
Bu
arada Rusya'nın Osmanlı Devleti'ne baskı kurmasını kendi menfaatine
aykırı gören İngiltere, Balkanlardaki bunalımı görüşmesi için İstanbul'da
uluslar arası bir konferans toplanmasını sağlamıştı. İstanbul Konferans
çalışmalarını sürdürürken II.Abdülhamit Meşrutiyet'i ilân etti (23
Aralık 1876). Kurulacak Meclis-i Mebusan'da bütün topluluklar temsil
edilebilecekti. Parlâmenter monarşi, İstanbul Konferansı'nın toplanış
sebebini tamamen ortadan kaldırmasına rağmen, konferansa katılan
devletler, Balkan topluluklarının bağımsızlıklarını istediklerinden
bir sonuca varılamadı. Osmanlı Devleti'nin çağrılmadığı Londra'da
toplanan bir başka konferansta, büyük devletler isteklerini tekrarladılar.
Rusya, Osmanlı Devleti'ne alınan kararları kabul ettirmek için savaş
ilân etti.(Nisan 1877). Tarihimizde "93 Harbi" diye bilinen
1877-1878 Osmanlı Rus Harbi, askerî ve siyasî bakımdan önemli sonuçlar
doğurmuştur.
|
4
/ 6 |
|
|
|