|
|
|
|
15
/ 22 |
|
Sekban ve Tüfekçiler
Yerlikulu
piyadelerinden olan sekbanlar, askere ihtiyaç hasıl olduğu zaman,
gönüllü olarak toplanan köy halkından oldukları için, diğer birlikler
gibi sağlam bir askerî eğitime sahip değillerdi. "Salyâne"den
kurtulmak için zaman zaman Hristiyanlar bile bu birliğe istirak
edebiliyorlardı. Bunlar, bulundukları bölgenin paşasından başkasını
tanımazlardı. Hizmet gördükleri müddetçe ulûfe alırlardı. Sekbanlar,
"Bayrak" ismi ile sınıflara ayrılırlardı. Sekban bölükbaşısı
ve Bayraktar adında subayları vardı. Bunlar, silah olarak kılıç
kullanırlardı.
Zamanla sekbanların önemleri azalınca bunların yerini "Tüfekçi"
adı ile yeni bir piyade sınıfı aldı. Her elli-altmış tüfekçi bir
bayrak kabul edilerek, "Gönüllü zabıtıi" adı verilen bir
subayın komutası altında bulunurdu. Her sancak veya eyaletteki tüfekçi
bayrakları, "Tüfekçi başı" adı verilen bir subayın komutasına
verilirdi. Önemli eyaletlerden üçer veya beşer tüfekçi başı varsa,
bunlardan biri baş seçilerek adına "Serçeşme" denirdi.
İcareliler
Hudud boylarında bulunan şehir ve kalelerde istihdam edilen yerli
topçulardan meydana getirilen bir sınıftır. Ücretle vazife gördüklerinden
dolayı kendilerine bu isim verilmiştir. Komutanları, topçuluğu iyi
bilen ve "Topçu ağası" adı verilen bir kimsedir. Topçu
ağası, eyalet paşalarının komutasında bulunmak üzere payitahttan
gönderilirdi.
Lağımcılar
Yerlikulu askerinin bir bölümünü teşkil eden bu sınıf, hududa yakın
bulunan önemli bazı kalelerin aniden muhasara edilmesi düşünülerek
kurulmuş bir sınıftır. Ayrıca düşman tarafindan kazılacak hendek
ve tünellere mukabil hendek ve tünel kazmak suretiyle harbi kazanmak
gayesi güdülmüştü. Kapıkulu ocaklarından olan Lağımcılarla aynı
vazifeyi görmelerine rağmen bunların durumları daha farklı idi.
Zira bunlar, barış zamanlarında da bağlı bulundukları kalelerde
bulunuyor ve genellikle Hristiyan tebeadan meydana getiriliyorlardi.
Bunlar, devlet merkezinden gönderilen ve "Lağımcıbaşı"
denilen bir subayın komutasına verilmişlerdi.
Müsellemler
Osmanlı Devleti'nde, pek çok görevi yerine getiren müsellemler,
harp zamanlarında ordunun geçeceği yolları temizlemek, köprüleri
tamir etmek ve yol açmak gibi hizmetlerle de mükellef idiler. Buna
karşılık barış zamanlarında bütün vergilerden muaf sayılıyorlardı.
Zaten bu ismi bu yüzden almışlardı. Rumeli'de genellikle Hristiyan
tebeadan olan müsellemlere karşılık, Anadolu'da Müslüman tebea istihdam
olunurdu. Bunlara "Yörük" ismi verilirdi.
Serhad Kulu
Osmanlı kara ordusunun, önemli bir bölümünü meydana getiren eyâlet
askerlerinin bu ikinci sınıfı olan Serhad kulu da, hizmet ve durumlarına
göre ayrı kategorilerde mutalaa edilmiştir. Bu sınıf: Akıncılar,
Deliler, Gönüllüler ve Beşliler olmak üzere daha küçük birliklere
ayrılmışlardır.
|
15
/ 22 |
|
|
|